تجاوز إلى المحتوى الرئيسي

“Geçmişten Geleceğe Kıbrıs’ta Türk Ailesi” Sempozyumu KKTC’de Gerçekleştirildi

Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi (ASBÜ) Kuzey Kıbrıs Yerleşkesi tarafından düzenlenen “Geçmişten Geleceğe Kıbrıs’ta Türk Ailesi” başlıklı sempozyum, Türk aile yapısının tarihsel süreçteki dönüşümünü ve günümüzde karşılaştığı tehditleri ele alan kapsamlı bir akademik etkinlik olarak gerçekleştirildi. Programa KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçisi Ali Murat Başçeri, akademisyenler, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve öğrenciler yoğun katılım sağladı.


Program, saygı duruşu ve İstiklâl Marşı’nın okunmasıyla başladı. Ardından, ASBÜ KKTC Yerleşkesi Rektörü Prof. Dr. Enver Arpa’nın açılış konuşmasıyla sempozyum başladı.
 

Program, saygı duruşu ve İstiklâl Marşı’nın okunmasıyla başladı. Ardından, ASBÜ KKTC Yerleşkesi Rektörü Prof. Dr. Enver Arpa’nın açılış konuşmasıyla sempozyum resmen başladı.

Prof. Dr. Enver Arpa: “Aile, güçlü toplumların temel taşıdır”

Etkinliğin açılış konuşmasını yapan ASBÜ KKTC Yerleşkesi Rektörü Prof. Dr. Enver Arpa, Türk aile yapısının tarih boyunca dayanışma, saygı ve bağlılık gibi değerlere dayandığını ifade etti. Arpa, günümüz dünyasında sanayi, iletişim ve teknolojideki hızlı gelişmelerin aile kurumunu ciddi biçimde etkilediğini, özellikle sosyal medya araçlarının aile ilişkilerini zayıflatabileceğini belirtti.

Aile konusunun bilimsel düzeyde ele alınmasının zorunluluğuna dikkat çeken Arpa, ASBÜ’nün Kuzey Kıbrıs’taki beş yıllık faaliyetleri kapsamında 6 büyükelçilik programı ve 240’tan fazla eğitim faaliyeti gerçekleştirdiğini hatırlattı. 2025 yılı akademik temasının “aile” olarak belirlendiğini ve Kıbrıs Türk ailesinin bilimsel verilerle analiz edilerek kitaplaştırılacağını duyurdu.

“Aile, bireylerin ilk eğitimlerini aldığı ve kişiliğin şekillendiği yerdir,” diyen Arpa, sağlıklı bireylerin sağlıklı toplumu, güçlü bireylerin de güçlü devleti oluşturacağını vurguladı. Konuşmasını Cumhurbaşkanı Tatar ve diğer katılımcılara teşekkür ederek tamamladı.

Büyükelçi Başçeri: “Aile, millet yapan değerlerin taşıyıcısıdır”

Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçisi Ali Murat Başçeri ise konuşmasında, sempozyumun içeriğini çok kıymetli bulduğunu belirterek, kitaplaştırılacak bildirilerin uzun vadeli katkılar sağlayacağını ifade etti. Ailenin yalnızca bir kurum değil aynı zamanda bir "mektep" olduğunu belirten Başçeri, aile yapısının milli ve manevi değerlerin, geleneklerin ve inançların kuşaktan kuşağa aktarıldığı temel yapı olduğunu söyledi.

Büyükelçi, çekirdek ailenin yanında geniş ailenin de toplumsal dayanışmanın temelini oluşturduğunu belirtti. Sevgi, saygı, özen ve sorumluluk üzerine kurulu ailelerin sağlıklı toplumların temeli olduğunu vurgulayan Başçeri, 2025 yılının Türkiye’de “Aile Yılı” ilan edilmesini bu farkındalığın bir göstergesi olarak değerlendirdi.

Dijitalleşmenin aile yapısını zayıflattığına dikkat çeken Başçeri, sosyal medyanın çocuklar üzerinde oluşturduğu tehlikelere değinerek, “Bugün çocukların ilk öğretmenleri tanımadığımız sosyal medya odakları haline gelmiş durumda” dedi. Aile bireyleri arasındaki bağların kuvvetlendirilmesinin ve dijital bağımlılıkla mücadelenin ortak bir sorumluluk olduğunu vurguladı.

Cumhurbaşkanı Tatar: “Güçlü aile yapısı, Kıbrıs Türk halkının varoluşunun temelidir”

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, konuşmasına sempozyumun düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür ederek başladı. Ailenin Türk milletinin tarih boyunca varlığını sürdürebilmesindeki kilit rolüne işaret eden Tatar, 1523’ten günümüze bu coğrafyada sürdürülen varoluş mücadelesinde güçlü aile yapısının merkezi bir rol oynadığını belirtti.

Günümüzde boşanma oranlarındaki artışa dikkat çeken Cumhurbaşkanı Tatar, bu durumun toplum yapısını tehdit ettiğini söyledi. Gençlerin evliliklerinde daha sabırlı ve hoşgörülü olmaları gerektiğini vurgulayan Tatar, boşanmanın yalnızca iki kişi arasındaki bir ayrılık olmadığını, çocuklar başta olmak üzere tüm toplumu etkileyen ciddi bir mesele olduğunu ifade etti.

Dijital çağın beraberinde getirdiği kültürel tehditlere değinen Tatar, sosyal medya ve Batı yaşam tarzlarının öz kültürün önüne geçtiğini belirtti. “Biz kendi özümüzü, kendi değerlerimizi korumak zorundayız,” diyen Cumhurbaşkanı, Avrupa değerlerinin dikkate alınabileceğini, ancak bunun öz kimlikten taviz verilmeden yapılması gerektiğini söyledi.

Açılış konuşmalarının ardından, programa katkı sunan konuşmacılara teşekkür plaketleri takdim edildi. Plaket töreninin ardından akademik oturumlara geçildi.

Resim
1
2
3
4
5
6
Tarih